Çağımız teknolojinin tüm imkanlarını kullanarak
insanların birbiriyle iletişim kurması için seferber olmuş durumda. İnsanların birbiriyle iletişim
olanakları hızlı ve kolay bir sekil almasına rağmen, birbirimizden de o kadar hızlı ve
kolay bir şekilde kopabiliyoruz. Bir tuşla milyonlara hitap edebiliyoruz ama bir mektubun verdiği samimiyeti,
sıcaklığı onu elimize aldığımız da hissettiğimiz duyguları hissedebiliyor
muyuz yada postacının her gün geçiş saatini sabırsızlıkla bekledikten sonra kapımızın
çalınmamasında yasadığımız burukluğu artık ne kadar yasayabiliyoruz. Söylenmek isteneni
en kısa yolla söyleyen soğuk telgrafların yerini artık smslerin
aldığı dünyamızın insanları eskisi gibi hayatlarında ayni heyacani yada hüsnü artık
yasayabiliyorlar mi? Ayni anda onlarca kişiyle aşkı muhabbet yapabildiğimiz
bir zaman da bir mendilin yada perde altından bakmanın verdiği hazı yakalayabiliyor muyuz. Ekranda onun
isminin belirdiğinde kalbimiz kaçamak bir buluşma sonucu göz göze gelindiğinde ki kadar yada eline dokunduğumuz
zaman ayni ritmi yakalayabiliyor mu? Cep telefonunun sesi, cama atılan bir tas parçasının yada bir ıslığı
işittiğimizde duyduğumuz heyecanı yaşatabiliyor mu? Artık aşklarımızı, hüsnümüzü,
sevincimizi daha hızlı ve samimiyetten uzak mi yaşıyoruz. Evet hızlı bir şekilde değişiyoruz
teknoloji, makinalar kadar hızlı ve onlar gibi duygusuzca, progranlanmis şekilde hayatimizi devam ettiriyoruz.
Fakat sunu unutmamalı ki bizim hala kalbimiz kan pompalamaya devam ediyor neden bu cagdada teknolojinin verdiği
imkanlarla da eskiden yasanmış romantizmi yasamayalım yada bunun için mücadele etmeyelim. En büyük aşk
örneğimiz Caner ile Tülin’in reyting askımı olacak. Neden bu yüzyılda da bir Ferhat ile Şirinin
askı destanlaşmasın.
Sevilmek
kadar sevmek de bu dünya da insanların zor bulabileceği, yaşayabileceği bir duygu gibi gelirdi bana...
Sevilmeyi hissetmek için herhangi bir caba sarf etmenize gerek yoktur çünkü dünyaya gözlerinizi açtığınız
andan itibaren sevilmenin nasıl bir duygu olduğunu hem hissedersiniz, hem de yaşarsınız. Fakat sevmek
farklı bir şey onu yasamla birlikte elde ediyorsunuz. Ben sevilmenin mutluğunu bu yaşıma kadar yaşadım,
hissettim herhangi bir emek harcamadan ama sevmenin ne olduğunu nasıl bir duygu olduğunu daha yeni öğrendim.
Seni seviyorum demenin verdiği sevinci beynimle, kalbimle vücudumun tüm organlarıyla hissettim. Bu anne,baba, arkadaşlık
vatan, millet sevgisinden çok ayrı iyi ki yaşıyorum dedirttiren bir sevgi, duygu. Yaşadığım
ilişkilerimde hep eksikliğini hissettiğim sevmeyi; gerçek bir ilişki bile sayılmayan bir ilişkiden
öğrendiğim için kendimi ne kadar şanslı mi desek artık bulduğum için mutluyum ve gelecek ilişkilerim
hatta daha önemlisi insanlara, arkadaşlarıma, aileme karsı hissettiklerim daha da büyüdü sevilirken sevmeyi
de öğrendiniz ve iki taraflı bir mutluluğu yasama hakkini elde edebiliyorsunuz. Artık herkese rahatça
seni seviyorum diyebiliyorum, eskiden bu cümleyi söylersem kendimi zayıf hissedeceğimi, bir şeyler kaybedeceğimi
düşünürdüm ama simdi çok rahatlıkla söyleyebildiğim gibi kendimi hem daha güçlü hem de daha mutlu hissediyorum.
Evet seviliyoruz ama sevmesini bilmiyoruz. Sevmenin ne kadar büyük ve basit bir şey olduğunu yüz yılarca önce
Yunus Emre’nin ilahi bir yönle söylediği yaratılanı yaratandan ötürü sevelim dediği gibi. Sevginin
gücü bu dünyada elde ettiğimiz, öğrendiğimiz her şeyden daha değerli. Mutlu bir hayat yasamak isteyenler
yada mutluluğun tanımı nedir diyenlere en güzel cevap sevgidir. Hiç kimse hayata sıfırdan başlamaz
çünkü elimizde çok büyük bir sermayemiz sevgi var, yeter ki onu açığa çıkarmasını, hayatımızda
nasıl kullanacağımızı bilelim.
Mutluluğa
giden yollardan biriside kazanmaktır. Kazanma ilkesi bu sitenin kuruluş ilkesidir. İnsanların büyük zorluklarla biriktirdiği tasarrufları en iyi şekilde değerlendirmek istediklerini
biliyorum. Bu tasarrufları nasıl yatırıma yada en iyi nasıl
kazanç elde edeceğimiz ayni karakterimiz yada burçlarımız gibi insandan insana farklılık gösterir.
Kimisi kısa zamanda risk alma becerisini göstererek çok kazanmak ister kimisi
de uzun vadede daha emin adımlarla parasını değerlendirmek isteyebilir. Onun için herkesin kişisel
yatırım cetveli olmalıdır diye düşünüyorum. Bu sitenin amacı gelir, harcama ve hedeflerinize
bakarak sizin yatırım profinizi çıkararak, size uygun yatırım ürünlerini tavsiye etmektir.
Şimdilik
sitemizde sadece genel tavsiyeler olacak fakat ilerleyen zamanda sizlerle birlikte daha profesyonel bir görüntüye kavuşup,
kişisel yatırım uzmanı konumuna gelmektir. Sitemiz tam şekilde faaliyete gecene kadar kişisel
yatırım portföyünüzü oluşturabilmeniz için sorularınızı bana email ile ulaştırabilirsiniz.
Sevgiyle bol kazançlı günler diliyorum...
Sizi seviyorum.
Gökhan KALIR